Dun itibariyle Turkiye'de Google'in bir servisi olan Blogspot'a erisim engellendi ama benim daha soyleyeceklerim var, dinleyeceklerim var, ogreneceklerim var, paylasacaklarim var. Bu yuzden, Turkiye'den bu yaziyi kimse okuyamamasina ragmen-tabiki farkli yollarla erisim saglayanlar disinda ki, onlarin ozgur dusunceye olan bagliliklarina hayranim-bu yaziyi yaziyorum.
Her anlamdaki ozgurlugumuzu kisitlayan bu akilalmaz dusunce ve yargi sistemine soruyorum: Nasil cevap vereceksiniz Turkiye'nin nasil bir yer oldugu sorusuna? Soyle cevaplar verebilirsiniz: Biz birazcik Cin gibiyiz, birazcik da Iran. Belki de kargasa sirasindaki Misir gibiyiz.
Ama bence kendimiz gibi olmayi ogrenmeliyiz. Sadece bir kosul ozgurlugumuze sansur getirebilir, o da insanlarin dinlememe hakkidir. Iste bu nedenle, ben kelimelerimi sustuklarimda degil, insanlarda buyutucem. Yeri geldiginde kendi kelimelerimi savunup, yeri geldiginde degistirmeyi de bilicem.
Gunaydin! Gununuze etrafa bakarak baslayin.(Neler Oluyor Hayatta?) Belki dunyada size kendinizi sansli hissettirecek bir seyler olmustur. Sonra; benimle bakin o gune.(Oradan, Buradan...) Belki bana iyi gelenler, size de iyi gelir. En son, hayatimdan bir sayfa okuyun.(Kitap) Beni tanimakla kalmayip, her adimimda kendinizden bir seyler bulacaksiniz. Cunku, ben de aslinda herkes gibi siradan biriyim. Fakat kim bilir? Belki de hepimiz ayni yonde farkliyizdir. Iyi geceler…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder